Hipnozun En Kötüsünden Kurtulmak

Hipnozun En Kötüsünden Kurtulmak

Hipnozun En Kötüsünden Kurtulmak
 
     Önyargıların en kötüsü kendimize karşı yaptığımız ön yargılardır. Bunu yapamazsın, bunu bilemezsin, bunu başaramazsın, bundan vazgeçemezsin, bu sana göre değil ve uzar gider bu liste , kendimizi layık görmediğimiz nice güzelliklerle.
    Özgür dünyaya geldiğimiz şu dünyada duvarlar, parmaklıklar, korkuluklar arkasına kendimizi hapseder ,hayallerimizi bile kodese tıkarız. 
     Oysa bu hayata bunların hiç biri olmadan özgür biri olarak gelmiştik. Doğal ve özgür bir insan olarak geldiğimiz hayatta bilinçaltımız evrensel kabullere hazır bir halde iken, onu sınırlar, çerçeveler, korkular ve olumsuzluklarla dolduran yakınlarımız ve çevremiz bizi köleleşmek için müsait bir hale getirir. Çevresel ve kitlesel hipnoza tabi olmuş zihinlerimizle şimdi kendimizi şartların ve imkanların esiri olarak bulmayı tercih ediyoruz. Bu esareti gönüllü kabul edişimizin pek tabiki mantıklı açıklamalarıyla kabullenmiş bir şekilde gönlümüzle razı oluyoruz. Ama bu rıza özgürlükleri elinden alınmış bir ruh’u çeşitli manipüle, zorlama, baskı ve ikna yöntemleriyle olmaktadır.
     Tüm bunlarla birlikte hiç bir zaman her şey bitmiş sayılmaz , kendimizi ve zihnimizi özgür kılmak kendi elimizde, yeterki isteyin ve formülleri kullanmaya hemen başlayın.  
     Ön yargılarından kurtulmanın tek bir kuralı vardır “ hemen ve şimdi “. Hemen ve şimdi harekete geçmelisin, bir dakika sonra değil, çünkü şimdi ve hemenin yerine gelen her şey, erteleme şeytanının  askeri olarak görev yapacaktır. 
     Yapamayacağına dair inançlarını git bir taşın üstüne yaz nehre at aksın gitsin hayatından, başaramayacağına dair inançlarını bir uçan balonun üstüne yaz ve bırak sonsuza kadar uçsun gitsin. Vazgeçemeyeceğine , değişemeyeceğine dair inançlarını bir kağıda yaz ve yak, çıkan dumanla birlikte yansın ve gitsin.
     Şimdi kaldın yine kendinle ve kendi başına . Artık eski yok, olmak istediğin kişiye odaklan ve hayallerini güçlü bir şekilde kurarak, o kişi gibi inanmaya ve yaşamaya başla. Eskinin ne yükünü , ne acısını, nede kahrını çekmeden hayallerine ve geleceğine doğru yürümeye başla. Kendinle ilgili tek bir ön yargın olsun ; sevgi, ümit ve gayretle geleceğe  doğru sağlıkla yürüyen kendini fayda ve gelişime adamış bir insansın ve hep böyle olacaksın. 
     Ne geçmişin ölü inançları, ne de geleceğin başarısızlıkları, kararmış ümitsizlikler seni ilgilendirmez. Kendi içindeki kahramanları keşfet, nice imkansızlıkları başaracak yüksek donanımını farket, bitmeyen enerjinle ve sonsuz gücünle hemen şimdi harekete geç, yoksa düşmanın ( şeytanın ) “erteleme” bir soluk sonra başında belirecek….
Özgün Yazılmış Bu Yazılarımızdan Dileyen Sınırsız Bir Şekilde İsim Ve Markamızı Kullanarak Faydalanabilir.